Antik kent sanatla ihya olacak
Burdur’da bulunan 12 bin yıllık Sagalassos antik kentinden ilham alan sanatçıların eserleri “Sagalassos İçin” adlı sergide bir araya geldi. Bozlu Art Project’in düzenlediği etkinlikte Murat Germen, Selma Gürbüz, Kazım Karakaya, Murat Morova, Seyhun Topuz, Utku Varlık ve Semih Zeki’nin heykel, resim, fotoğraf çalışmaları 31 Ağustos’a kadar Mongeri Binası’nda görülebilir. Türkiye’nin en geç keşfedilen antik kenti olan Sagalassos Unesco Dünya Miras Geçici Listesinde bulunuyor. Serginin yürütücüsü Oğuz Ertan, “Sagalassos Vakfı Başkanı Münir Ekonomi’nin yönlendirmesiyle şehirle tanıştık. Sagalassos için bir şeyler yapmak, oraya dokunmak istedik. Dostlardan dostlara ulaşan çağrı sayesinde yedi kişiyle çıktığımız yolda 50 kişiye ulaştık. Kazı ekibi orada biz burada çalışıyoruz. Sagalassos sanatla iç içe bir şehir. Roma şehirlerinin hepsinde tiyatro var. Şehrin nüfusundan fazla kapasiteli bu tiyatrolarda turneler yapılırmış ve çevre şehirlerden de seyirciler gelirmiş. Sanatçılarımız da Sagalassos’tan aldıkları ilhamla eser verdiler. Sergiden toplanan gelirle Suyun Şehri olarak anılan kent içindeki Roma antik hamamı ihya edilecek. Bu toprakları daha değerli kılmak bizim elimizde” dedi.
DEĞERİNİ BİLEMİYORUZ
Antik kentin o coğrafyada bulunan insanlara dokunması gerektğine dikkat çeken Oğuz Ertan, “Burdur’a Sagalassos’tan ilham alan taş, ahşap, metal parçalardan yapılan salıncak, kaydırakların bulunduğu bir çocuk parkı yapmak istiyoruz. Böylece çocuklar arasında bir bağ kurulmuş olacak. Bulundukları coğrafyada bulunan antik kenti sahiplenecekler” şeklinde konuştu. Kentin 12 bin yıllık geçmişine vugu yapan Ertan, sözlerine şöyle devam etti: “Kent, Torosların bereketli suyu sayesinde ayakta kalıyor. Büyük İskender’in elde etmek için özel çaba harcadığı bir yer burası. Biz Sagalassos’a erişebildik. Keşke Osmanlı döneminden, Selçuklu döneminden kalan yapılar için de başkaları bu çalışmaları yapsa. Bu eserlerin milyonda birine sahip olan başka coğrafyalar kendilerinine kadar önemli sayıyorlar. Anadolu’da birçok antik kent olduğu için galiba Türk insanı olarak değerini bilemiyoruz.”
MUTLAKA KEÇİ OLMALIYDI
Kültürel çalışmalar sayesinde Sagalassos’un UNESCO’nun daimi listesine alınacağına olan inancını dile getiren sanatçı Kazım Karakaya, kent ve eseri hakkında şunları söyledi: “Tarihi zengin olan bir coğrafyadayız. Böyle bir antik yerleşmenin ortaya çıkıp kültürel açıdan bugüne bağlı şekilde kendini gerçekleştirebilmesi çok özel. Sagalassos bir dağ kenti. Oraya gittiğiniz anda katmanlı doğa içinde bir anda kente varıyorsunuz. İçindeki çeşmede Diyonizos ve Satirn’le karşılaşıyorsunuz. Doğanın aşkın halini temsil eden yarı insan yarı keçi olan Satirn’den ilhamla sergide mutlaka bir keçi olmasını istedim.”
- Sanat işaret fişeğidir
- Sanatı, belli kişiler tarafından üretilip tüketilen bir şey gibi düşünülmesine karşı çıkan sanatçı Murat Germen, “Dünyanın en önemli toprakları üzerindeyiz. Örneğin Göbeklitepe’de birkaç dakika sessizce durmak, harabeleri seyretmek bile farklı bir gurur. Sanat her zaman toplumun erişimine açıktır. Bir şeylerin daha iyi bilinmesi, duyurulması için sanat, işaret fişeğidir. Sergi için davet aldığımda çok sevindim. Eserimde, yayınlanan yazılan bilgilerden, görüntülerden farklı bakış sunmak istedim. Heykeller üzerinden dünya tarihinin devamlılığına dikkat çekmek istedim” şeklinde konuştu.